Covid-19’da Fiziksel Mesafe Kuralı

Sosyal mesafe

sosyal mesafe

Covid-19’da Fiziksel Mesafe Nasıl Olmalıdır?

Fiziksel mesafe, covid-19’u kontrol etme önlemlerinin en önemli parçasıdır, ancak farklı kaynaklarda tam olarak ne kadar mesafe ve ne kadar süreyle temasın güvenli olduğu henüz net değildir. Covid-19’a neden olan virüs SARS-CoV-2’nin bulaşmasını azaltmak için bireyler arasında fiziksel mesafe (1 veya 2 metre) kuralları, eskilerden beri var olan ikili solunum damlacık boyutu kavramına dayanmaktadır. Havadaki oksijen yeterince azaldıktan sonra, havalandırma, belirli hava akışı modelleri ve faaliyet türü önemli hale gelmektedir. Kişinin viral yükü, maruz kalma süresi ve bireyin enfeksiyona duyarlılığı da bu bağlamda önem taşımaktadır.

Bilinen fiziksel mesafe kuralları yerine, riski belirlemek için bir araya gelen çok sayıda faktörü daha iyi yansıtan sınıflandırılmış öneriler tavsiye edilmektedir. Bu durum en yüksek riskli ortamlarda daha fazla koruma sağlarken, aynı zamanda daha düşük riskli ortamlarda daha fazla özgürlük sağlayacak ve potansiyel olarak sosyal ve ekonomik yaşamın bazı yönlerinde normal hayata dönüşü kolaylaştıracaktır.

1-2 metre kuralı, solunum damlacıklarını büyük ve küçük olmak üzere iki boyuta ayıran uzun süreli bir çerçeveye dayandırmaktadır. Bir damlacık boyutunun enfekte kişiden ne kadar uzağa gideceğini belirlediği düşünülmektedir. Wells tarafından yapılan araştırmalara göre, yayılan büyük damlacıklar, buharlaştıklarından dolayı daha hızlı bir şekilde havaya, 1-2 metrelik bir aralığa düşerler. Küçük damlacıklar tipik olarak çıplak gözle görülemeyecek şekilde daha hızlı buharlaşır. Hava akışı olmadan, 1-2 metreden daha uzağa hareket edemezler. Fakat hava akışı ile daha uzak mesafelere yayılabilirler.

Damlacıklar, boyutlarının (büyük-küçük) sürekliliği boyunca havada kalmaya devam ederler. Ekshale edilen (dışarı verilen hava) hava ve mevcuttaki hava akışı gibi bağlamsal faktörler, her boyuttaki damlacıkların ne kadar uzağa gittiğini belirlemede son derece önemlidir. Ekshale edilen hava akışı olmadan, en büyük damlacıklar en uzağa (1-2 metre) hareket ederken, küçük damlacıklar yüksek bir dirençle karşılaşır ve kaynağa yakın kalır. Ekshale edilen hava akışı hesaba katılırsa, küçük damlacık bulutları havada 2 metrenin ötesine geçebilir.

Kızamık ve suçiçeği gibi havadaki partiküllerle bulaşabilen hastalıklar, havada asılı kalan büyük damlacıklara göre çok daha uzak bir mesafeye hareket edebilir ve başkalarına daha hızlı ve daha uzak mesafeden bulaşabilirler. Bu nedenle fiziksel mesafe dahil olmak üzere farklı halk sağlığı önlemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Laboratuvar çalışmaları ayrıca SARS-CoV-1, SARS-CoV-2 ve MERS-CoV viral partiküllerinin havadaki örneklerde stabil olduğunu ve SARS-CoV-2’nin en uzun süre boyunca havada (16 saate kadar) kalıcı olduğunu göstermektedir.

Nefes verme, şarkı söyleme, öksürme ve hapşırma, solunum damlacıkları içeren havanın içerisinde sıcak, nemli, yüksek ivmeli gaz bulutlarının oluşmasına neden olmaktadır. Bu durum damlacıkları arka plandaki havalandırma akışlarından daha hızlı hareket ettirir, konsantre halde tutar ve birkaç saniye içinde 7-8 m’ye kadar yayabilir.

Fiziksel mesafe, covid-19 pandemisini kontrol altına almaya yönelik daha geniş bir halk sağlığı yaklaşımının yalnızca bir parçası olarak görülmelidir. El hijyeni, temizlik, iç mekan kullanımı ve hava akışı dahil olmak üzere insan-hava-yüzey-mekan (alan) yönetiminin birleşik stratejileriyle yönetilmesi ve maskeler gibi uygun koruyucu ekipmanlarla birlikte yürütülmesi gerekmektedir.

İlk defa 19. Yüzyılda bahsedilen 1-2 metre fiziksel mesafe kuralı günümüzde de hâlâ geçerliliğini korumaya devam ediyor. Burada atlanmaması gereken önemli nokta ise tek başına fiziksel mesafenin yeterli olmadığıdır. Açık ve kapalı mekânlardaki akışı, yeterli havalandırmanın yapılıyor olması, gürültülü ve kalabalık ortamlar, maske gibi kullanılması gereken ekipmanların ihmal edilmesi Covid-19 bulaşma riskini arttırdığı gerçeğidir. Fiziksel mesafe kuralı tek başına koruyucu bir önlem değildir. Konuyla ilgili detaylar için yazı içerisinde yer alan tabloyu inceleyebilirsiniz.

Yazıya ilişkin önemli mesajlar!

  • Güvenli fiziksel mesafeye dair mevcut kurallar, geçmiş bilime dayanmaktadır.
  • Viral partiküllerin dağılımı, hava akışı dahil birçok faktörden etkilenmektedir.
  • Konuyla ilgili araştırmalar, SARS-CoV-2’nin öksürme ve bağırma gibi aktivitelerle 2 metreden fazla yayıldığını gösteriyor.

Kaynak: BMJ 2020; 370: m3223. URL: http://dx.doi.org/10.113https://www.bmj.com/content/370/bmj.m32236/bmj.m3223

Koronavirü ile ilgili diğer güncel yazılarımız için Koronavirüs sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Önceki

Pfizer Türkiye’ye, Covid-19 Dönemi Online Eğitimlerinden Dolayı Stevie Bronz Ödülü Verildi.

Sonraki

Menarini İlaç, Ortadoğu ve Afrika Operasyonlarının Genel Müdürü Uğur Bingöl Oldu

Öne Çıkanlar