İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi (NHS), karaciğer ve meme kanserini tespit etmek için “sıvı biyopsi” adı verilen devrimsel bir yöntem başlattı. Bu yaklaşım, hastanın kanındaki tümör DNA’sını (ctDNA) analiz ederek, tümörün genetik imzasını hızlıca ortaya çıkarıyor. İlk sonuçlar, geleneksel doku biyopsilerine kıyasla neredeyse 16 gün daha hızlı teşhissağladığını gösteriyor.
Bu uygulama sayesinde, yaklaşık 15.000 akciğer ve 5.000 meme kanseri hastası yıllık olarak bu yöntemle taranıyor. Hbüm kişiye özel tedavi rotaları belirlenebiliyor, bazı hastalar ise invaziv biyopsilere gerek kalmadan doğrudan hedefe yönelik tedaviye geçebiliyor. Ayrıca NHS yetkilileri, bu sistemin yıllık maliyetlerde milyonlarca pound tasarruf sağlama potansiyeli taşıdığını belirtiyor.
Bu yaklaşım, kanser bakımında “kan testinden doğrudan genetik harita” modeline geçişi simgeliyor. Uzmanlar, bu yöntemin fiziksel biyopsiye gerek kalmadan kanser takibine olanak verdiğini ve hastalar üzerinde daha az stres yarattığını vurguluyor. Ayrıca test, yalnızca tanı değil, tedavi yanıtının ve hastalığın seyrinin izlenmesinde de kullanılabilecek.
NHS bu uygulamayı şu an İngiltere genelindeki belli çoğu merkezde uygulamaya koydu. Pilot program sonuçlarına göre, kitlesel yaygınlaştırma için altyapı hazırlıkları yapılıyor. İlerleyen dönemlerde bu teknolojinin pankreas, beyin ve mesane gibi diğer kanser türlerine de uyarlanması planlanıyor.
Bu gelişme, halk sağlığı, tedaviye erişim hızı ve maliyet-etkin sağlık politikası açısından kritik bir ilerleme niteliğinde. Ayrıca dünya çapında benzer uygulamalara zemin oluşturarak, kanser bakımının geleceğini yeniden tanımlayabilir.
Kaynaklar: The Times / The Guardian – Mayıs 2025