‘‘Kendi Alanımızda Benzersiz Bir Konum Elde Etmeyi Hedefliyoruz’’
2020 Avrupa Birliği projeleri başvuru döneminde Eskişehir AFAD koordinatörlüğünde hazırlanan ve 2021 yılı başında faaliyetlerine başlanan ‘Hayata Birlikte Tutunalım’ projesinin ilk ulus ötesi toplantısı Eskişehir’de gerçekleştirildi. Proje, yaşamsal fonksiyonlarını tıbbi cihazlara bağlı olarak devam ettiren bireyler için afetlerde ve acil durumlarda alınması gereken önlemlere yönelik önemli bir eğitimi kapsıyor. Projedeki yürütücülerinden Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman, hasta ve hasta yakınları için hayati bir değere sahip olan projenin, dünyada bu alanda yapılmış ilk örneği olduğunun altını çizdi.
‘Hayata Birlikte Tutunalım’ (Let’s Hold on to Life Together) projesi, Avrupa Birliği Erasmus + Programı Mesleki Eğitim Stratejik Ortaklıklar (KA202) kapsamında desteklenerek hayata geçirildi. 2020 yılı sonunda hibe almaya hak kazanan proje, pandemi nedeniyle online devam eden çalışmalarına, Eskişehir’de yüz yüze toplantılar ile devam etti.
Yatağa bağımlı olan ve yaşamsal fonksiyonlarını tıbbi cihazlara bağlı olarak devam ettiren bireylere yönelik olarak dünyada ilk kez hayata geçirilen proje; Eskişehir AFAD, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, SMA Hastalığı ile Mücadele Derneği, Pompiers de l’Urgence Internationale (PUI), Asociacion de Investigacion de la Industria del Juguete (AIJU) ve The Latvian Umbrella Body For Disability Organisation (SUSTENTO) kuruluşlarının ortaklığı ile yürütülüyor.
Afet ve Acil Durumlarda Uygulanması Gereken Hususlar İncelendi
Eskişehir İl AFAD Müdürü Recep Bayar ilki Eskişehir’de gerçekleştirilen toplantılarda, proje ortaklarının katılımı ve katkılarıyla önemli başlıkların ele alındığını ifade etti. 26-27-28 Ekim 2021 tarihlerinde düzenlenen toplantılarda; SMA Tip-1 hastalığına sahip veya diğer nedenlerle başta solunum cihazı ve diğer yaşamsal cihazlara bağlı olarak hayatını devam ettirmek zorunda kalan bireylere yönelik afet ve acil durumlarda uygulanması gereken hususlar incelendi.
Bu kapsamda proje ile;
1. Tıbbi cihazlara bağlı yaşayan bireylerin, yaşam alanlarında afet ve acil durum risklerine karşı alınması gereken önlemler,
2. Afet ve acil durumlardan sonra oluşturulan geçici barınma alanlarında veya tesislerde ihtiyaç duyulacak barınma gereksinimleri,
3. Afet ve acil durumlarda görev alan ilk müdahale personelinin bu bireylere ve kullandıkları tıbbi cihazlara müdahale ve tahliye yöntemleri çalışılacak.
Yapılan toplantılarda, Eskişehir AFAD tarafından projenin genel faaliyetleri, sorumluluklar, proje çıktıları kapsamında yapılacak çalışmalar ile afet ve acil durumlar hakkında bilgilendirme yapıldı. Toplantıda ayrıca, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi uzmanları, yatağa bağımlı olan ve yaşamsal fonksiyonlarını tıbbi cihazlara bağlı olarak devam ettiren hastalar ve kullandıkları cihazlar hakkında bilgilendirici sunumlar gerçekleştirdi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ise oluşturulacak teknik altyapı hakkında bilgiler verdi.
‘Hayata Birlikte Tutunalım’ projesi kapsamında yüz yüze gerçekleştirilen toplantılarda SMA-DER de ailelerin gereksinimleri ile ilgili önemli bir sunum yaptı. Derneğin sunumunda, solunum cihazına bağlı bireylerin içinde bulunduğu durum ve ailelerin afet ve acil durumlarda gereksinim duyabilecekleri ihtiyaçlar paylaşıldı. Proje ortağı diğer ülke kuruluşları ise deneyimlerini ve uygulama örneklerini katılımcılara sundu.
Projede ayrıca, hasta yakınları, bakım verenler ve ilk müdahale personelinin de kullanabileceği materyaller hazırlanmasına karar verildi. Bu kapsamda eğitsel video, animasyon, dijital kitaplar ve uzaktan eğitim portalı hazırlanarak projeye önemli bir katkı sağlanacak.
’Hayata Birlikte Tutunalım’, Bu Alanda Dünyada Yapılmış İlk Proje
Projenin hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayan SMA-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ece Soyer Demir, “Doğal afetler fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran; toplum ve bireylerin normal yaşantısını zora sokan bir durum. SMA Tip-1 hastalığı da kliniği ağır, zor bir hastalık. Bu iki zorluk bir araya geldiğinde aileler daha büyük bir bilinmezlikle karşı karşıya kalıyorlar.” şeklinde konuştu. Önceden alınabilecek önlemelerle riskleri en aza indirmenin mümkün olduğunu da vurgulayan Demir, sözlerine şöyle devam etti:
“Aileler deprem gibi doğal afetlerde çocuklarının tahliyesini nasıl yapacakları konusunda büyük bir endişe yaşıyor. Hastanın tahliyesinden sonra ise ‘tıbbi cihazı geri dönüp almak için vaktim olacak mı, alabilirsem elektrik ihtiyacını nasıl karşılarım; hastam ya da tıbbi cihazlar zarar görürse ne yapacağım, binalar tahliye edilirse nerede kalacağız?’ gibi akıllarında pek çok soru oluşuyor. Biz de bu soruları cevaplamak adına ‘Hayata Birlikte Tutunalım’ projesini hayata geçirdik. Daha önce afetlerde solunum cihazlarına bağlı hastalar için yapılması gerekenlerin belirlenmesine; ve ekiplerin eğitilmesine yönelik böyle bir proje yapılmamıştı. Bu çalışma, SMA hastaları başta olmak üzere solunum cihazına bağlı tüm kronik hastalar için dünyada yapılmış ilk proje ve bizler için çok önemli.”