The Future Healthcare İstanbul 2025, bilimin, teknolojinin ve sağlığın geleceğini tartışmak üzere alanında lider isimleri Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de buluşturdu. İki gün süren etkinlik, sağlıkta dönüşümün yanı sıra yapay zekâ, longevity, dijitalleşen çocukluk ve kişiye özel sağlık uygulamaları gibi pek çok konuyu gündeme taşıdı.
Modern sağlık ekosisteminin geleceğine dair ilham verici fikirlerin paylaşıldığı The Future Healthcare İstanbul 2025 Tazefikir Group organizasyonuyla ve Medisa, Medicana ile Cardicare’in ana sponsorluğunda altıncı kez gerçekleşti. Bu yılki tema, insanın hem fiziksel hem de dijital dünyadaki evrimini odağa alan “Reshaping of Human Life – İnsan Yaşamını Yeniden Şekillendirmek” olarak belirlendi. Etkinlik, iki gün boyunca toplam 54.300 canlı yayın izlenmesi ve 1.050 kişilik fiziksel katılımla geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.
Tazefikir İletişim Grubu Kurucusu Çağlar Gözüaçık, açılış konuşmasında etkinliğin arkasındaki yaratıcılık ve inanç gücüne dikkat çekti: “Future Healthcare’i altı yıldır büyük bir tutkuyla sürdürüyoruz. Türkiye koşullarında bu kadar uzun soluklu bir organizasyonu yaşatabilmek kolay değil. Bunu mümkün kılan, inanan, çabalayan, destekleyen ve bizi her yıl izleyen insanlar. İnsan yaşamını yeniden şekillendirmekten bahsediyorsak, bunu sadece tanı yöntemlerini geliştirerek ya da yapay zekâdan medet umarak yapamayız. Her konuda bağıntı kurmayı öğrenmemiz gerekiyor”.
Etkinliğin açılış konuşmacılarından Boğaziçi HTTM İcra Komitesi Üyesi Prof. Dr. Cengizhan Öztürk ise sağlıkta sürdürülebilirliğin önemine vurgu yaptı: “Sağlığın nereye gideceğini konuşmamız gereken bir dönemdeyiz. Daha iyi yaşamak ve çözümler geliştirmek zorundayız. Türkiye geride değil, ancak atmamız gereken adımlar var. Sağlık ekonomisine uygun, kendimize özgü çözümler üretmeliyiz”.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık Politikaları Başkanı Prof. Dr. Halit Yerebakan, konuşmasında bilimin, teknolojinin ve vicdanın dengesine dikkat çekti: “Bugün bir teknoloji masalı anlatmaya değil, insan yolculuğunu hatırlatmaya geldim. Yıllar geçtikçe odağımızdan insanı çıkarmaya başladık. Oysa tıbbın temeli insandır. Yapay zekâdan biyoteknolojiye kadar her gelişme, insanı merkezine almadığı sürece anlamını yitirir. Hepimiz uzun yaşamanın yollarını arıyoruz ama asıl mesele, uzun değil sağlıklı yaşamak. Bilim ömrümüze yıllar değil, yıllarımıza hayat katmanın peşinde. Kalori kısıtlaması, Akdeniz diyeti, güçlü sosyal bağlar yaşlanma hızını azaltıyor. Bizi yaşlandıran zaman değil, alışkanlıklarımız. Yapay zekâ hayatımıza girdi, ama bu bir kaçınma değil akıllı kullanım çağrısıdır. Zihinlerimiz dijitalleşirken, vicdanı ve bilgeliği unutmamalıyız. Çünkü sağlıkta dönüşüm, insanın dönüşümüne bağlıdır. Dengeyi kaybettiğimizde ne toplumda huzurdan ne de insanda sağlıktan söz edebiliriz”.
Etkinliğin öne çıkan panellerinden biri olan “Ne Yersek Gerçekten O Muyuz?” oturumunda, beslenmenin yaşam boyu sağlık üzerindeki etkileri ele alındı. Sunucu ve yazar Nur Viral’in moderasyonunda gerçekleşen panelde, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Pınar Çakır, “Bebeklikten değil, anne karnından itibaren yediklerimiz geleceğimizi şekillendiriyor” diyerek beslenme alışkanlıklarının kökenine dikkat çekti. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya ise epigenetik etkiler üzerinden “Her lokma vücudumuzu şekillendiriyor” diyerek sağlıklı beslenmenin yalnızca fiziksel değil, genetik düzeyde de belirleyici olduğunu vurguladı. Kaya, “Bilimi günlük yaşamımıza katmak zorundayız. Raf ömrü kısa, yaşayan gıdalar yemeliyiz. Akdeniz diyeti bir kültürel mirastır; bizi yaşatan gıdalarla yeniden bağ kurmalıyız” ifadelerini kullandı.
Uzun ve sağlıklı yaşam arayışının mercek altına alındığı “Longevity ve İnsanın Potansiyeli” panelinde ise Nobel İlaç Genel Müdürü Dr. Oğuz Mülazımoğlu, Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Baş ve Klinik Psikolog Dr. Esra Çavuşoğlu, sağlıklı yaşamın biyolojik, psikolojik ve toplumsal boyutlarını değerlendirdi. Dr. Çavuşoğlu, dünyada hızla gelişen gen ve kök hücre terapilerinin yanı sıra, hormon dengesizliği, toksin yükü, stres ve yanlış beslenme gibi faktörlerin yaşam süresi üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Longevity’nin yalnızca teknolojik müdahalelerle değil, kişiye özel beslenme, önleyici sağlık taramaları ve zihinsel dengeyle mümkün olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Murat Baş ise uzun yaşamın “sağlıklı yılları”nı uzatmanın önemine değinerek, bilimsel veriler ışığında beslenme, hareket, uyku ve stres yönetiminin biyolojik yaşı azaltmada belirleyici rol oynadığını paylaştı. Sağlıklı beslenmenin özellikle kadınlarda ve fiziksel aktivitesi düşük bireylerde yaşam süresine en güçlü katkıyı sağladığını belirten Baş, “Beslenme, gençliğin en lezzetli formülü” ifadesiyle paneli özetledi.
Uyku biliminin sağlıkla kesiştiği “Geleceğin Uykusu” panelinde Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu ve Uyku Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Derya Karadeniz, uykunun modern yaşamla bozulan ritmini masaya yatırdı. Prof. Dr. Karadeniz, “Uyku, şuurun askıya alındığı; bedenin ve beynin yeniden yapılandığı hayati bir süreçtir. Melatoninin temel görevi uykunun başlamasını sağlamaktır. Gün içinde ışığa maruz kalmak, gece ise karanlıkta kalmak uyku sağlığının temelidir” diyerek biyolojik ritmin önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Çuhadaroğlu ise ekran karşısında geçirilen sürenin artışıyla birlikte uykunun kalitesinin düştüğünü, bunun da uzun vadede toplumsal bir sağlık problemine dönüştüğünü belirtti.
Etkinliğin dikkat çeken oturumlarından “Dijital Dünyada Çocuk Olmak” panelinde, dijitalleşmenin çocuk ve gençlerin psikolojisine etkileri ele alındı. Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Akademik Kurul Üyesi Prof. Dr. Ayşe Rodopman Arman, “Pandemiyle birlikte çocukların psikolojisi alarm verdi. Artık çocuklar her şeyden haberdar ama duygularını yönetme ve iç dünyalarına dönme becerilerini kaybediyorlar” dedi. Uzman Psikolojik Danışman Seçil Akaygün Cüntay ise çocukların dijital dünyada kurdukları ilişkilerin yüzeysel hale geldiğini belirterek, “Bağlantı var ama göz teması yok. Ekran kapanınca ilişki de bitiyor. Çocukların canı sıkılmadığı için deneyim kazanmaları azaldı. Oysa duygusal dayanıklılık, boşluklara tahammül edebilmekle gelişir” ifadelerini kullandı. Cüntay, yeni neslin empati kurmakta, hayal gücünü geliştirmekte ve sosyal uyum sağlamada zorlandığını da vurguladı.
“Yenilikçi Teknolojilerle Sağlıkta Dönüşüm ve Ötesi” başlıklı panelde, Genomedis Biyoteknoloji Kurucusu Dr. Sevgi Salman Ünver, Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı, BIODECODE Kurucu Ortağı Dr. Burak Berber, Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mahir Atasoy ve DoktorNow COO’su Bio. Barbaros Ünlü sağlıkta dönüşümün geleceğini tartıştılar. Panelde yapay zekâ, dijital ikizler, omik teknolojiler ve kişiye özel tıp uygulamalarının sağlık ekosistemini nasıl yeniden şekillendirdiği ele alındı.
Etkinliğin dikkat çeken oturumları arasında; Medisa Genel Müdürü Esra Öğe’nin “Sağlıkta Güvenceden Yol Arkadaşlığına” başlıklı konuşması yer aldı. Medicana’nın katkılarıyla gerçekleştirilen “Tıpta Değişen Paradigmalar – Geleceğin Sağlık Sistemine Bakış” panelinde ise Çağlar Gözüaçık, Prof. Dr. Gültekin Faik Hobikoğlu ve Prof. Dr. Yıldız Değirmenci yer aldı. Prof. Dr. Gültekin Hobikoğlu, genetik temelli tarama programlarının, yapay zekâ destekli klinik karar sistemlerinin ve sürekli veri akışına dayalı sağlık modellerinin sağlık ekosistemini kökten dönüştüreceğini vurguladı. Prof. Dr. Yıldız Değirmenci ise, “Bizim misyonumuz; var olanı korumak, bozuk olanı erken tanımak ve hasarlı ‘makineyi’ tamir etmek. Nöroloji bilimi artık yalnızca hastalıkları tedavi eden değil, insan beynini ve bilişsel sağlığı korumayı merkezine alan bir anlayışa doğru evriliyor,” dedi.
Emre Doğru ve Prof. Dr. Murat Baş “Diyetisyenliğin Geleceği, Bugün Başlıyor” oturumunda bir araya gelirken; Prof. Dr. Aytuğ Altundağ, Prof. Dr. Düzgün Yıldırım, Dr. Öğr. Üyesi Burcu Bektaş Güneş, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Gedik ve Dr. Öğr. Üyesi A. Nilüfer Çelik “Yapay Zekâ Ajanları ve Sağlıkta Kullanımı” panelinde yapay zekâ uygulamalarının sağlık alanındaki etkilerini tartıştılar.
Program kapsamında ayrıca Prof. Dr. Barkın Berk, Ayşe Arık Kıvanç ve Serdar Karaca “Yapay Zekâ Çağında Eczaneler ve Eczacılık” başlıklı panelde; Prof. Dr. Ahmet Taha Alper ve Dr. Esad Cekin “Yapay Zekâ ile Kalbini Geleceğe Taşı: Cardisio” panelinde; Dr. Necip Fazıl Kartal ve Doç. Dr. Ömerul Faruk Aydın ise ‘’Sosyal Medya ve Doktorluk’’ panelinde; Elvan Odabaşı ve Tevfik Burak Erdem ise “Yeni Nesil Liderlik ve Wellness Kültürüyle Geleceği Şekillendirmek” oturumunda konuşmalar gerçekleştirdiler. Prof. Dr. Şükrü Akyüz “Kalp Hastalıklarında Bugünün ve Yarının Tedavileri” başlıklı konuşmasında sağlık teknolojilerindeki yenilikleri ele alırken; Prof. Dr. Oğuz Özyaral, Prof. Dr. Yeter Demir Uslu ve Dr. Barış Doğru “Ekosistemimizi İyileştirmek” panelinde sağlık, çevre ve toplum etkileşimini değerlendirdiler.
Etkinliğe Medisa ve Medicana Platin, Cardicare Gold, Cellini, Dardanel, Dietim, Doğadan, Kafkas, Taşkesti ve Prolon Silver Sponsor olarak destek verdi. Boğaziçi Üniversitesi LifeSci Mekan Sponsoru, Mena İletişim Medya İlişkileri Sponsoru ve Cmos Teknoloji Web Sitesi Sponsoru olarak etkinliğe katkı sağladı.







