En Sık Görülen Spor Yaralanmaları ve Korunma Yolları

Spor Yaralanmaları

Sağlıklı ve düzenli bir hayat için en önemli detaylardan birisi spordur. Fakat sporu bilinçsiz bir şekilde yaparsak sağlığımız tehlikeye girebilir. Spor performansımızın en üst seviyede olması için sakatlıklardan korunmalıyız. Bu yüzden yaşadığımız sakatlıkları bilmeliyiz. Sakatlıklar hakkında bilgi sahibi olmamız yapılabilecek tedavileri uygulayabilmek ya da gerekli birimlere ulaşana kadar stabilliği sağlamak açısından çok önemlidir.

Spor sakatlanmaları söylendiği zaman akla gelen ilk iki terim burkulma ve kasılma terimleridir. 

Burkulma: Eklemlerin hareket yeteneğinin aşılması veya ters bir hareket sonucu bu ligamentler fazla gerilmekte hatta kopabilmektedir. Burkulma da ligamentlerin ve etrafındaki bağ dokunun zarar görmesi sonucunda ağrı, şişlik ve morluk ile oluşmaktadır.

Kasılma: Kas liflerinin veya tendonların (kaslarımızı kemiklere bağlayan yapılardır) aşırı gerilmesi sonucu meydana gelen ağrı ve şişliktir. Günlük hayatta adele çekmesi olarak da bilinir.

Burkulma ve kasılmayla ilgili sakatlıklar genelde hafif sakatlıklardır. İyileşebilirler fakat kas lifi, tendon veya ligamentlerde kopma meydana gelirse cerrahi müdahale gerekir ve iyileşmesi zaman alır.

Spor Hayatında Sık Görülen Sakatlıklar

Ayak Bileği Burkulması: Ayağımızın içeriye doğru aşırı dönmesi sonucu ayak bileğindeki ligamentlerin fazla gerilme veya yırtılması sonucu oluşmaktadır.  İki türü vardır. Üst ayak bileği burkulması; baldırımızdaki tibia ve fibula kemiklerini birbirine bağlayan ligamentlerin zarar görmesi sonucu oluşmaktadır diğerine oranla daha az görülmekte ve daha zor iyileşmektedir. Alt ayak bileği burkulması; bacak ve ayak kemiklerimizi bağlayan ligamentlerin zarar görmesi sonucu oluşmaktadır sık görülen türdür, daha kolay iyileşmektedir.

Kasık Çekmesi: Bacak iç bölümünü oluşturan kasların aşırı kullanımı ve zorlanması sonucu oluşmaktadır. Genellikle ağır kamp dönmelerinden sonra veya aktivite öncesi yetersiz ısınma yapıldığı zaman görülmektedir.

Arka Adele Çekmesi: Uyluk arka bölgesinde bulunan üç kasın (hamstring kasları) zorlanması sonucu meydana gelmektedir. Bu sakatlık genelde ani çıkışlar, sıçrama ve hızlı hareketler gerektiren aktivitelerde ortaya çıkmaktadır.

Baldır Ağrıları: Genelde alışık olmadığımız yorucu antrenman programı sonrası veya yorucu aktiviteden sonra meydana gelmektedir. Çok ciddi rahatsızlık olmayıp dinlenme, buz tedavisi ve ağrı kesiciler ile geçmektedir.

Diz Sakatlıkları: Bağlar sıklıkla ayak yerde sabitken vücudun diz merkez olacak şekilde dönmesi sonucunda ya da dize yandan direkt olarak gelen darbeler sonucu yaralanabilmektedir. Bağların kopması sonucu dizden kemik kırılmasına benzer sesle birlikte acı ve şişlik meydana gelmektedir.

Patellofemoral Sendrom: Diz ekleminin aşırı kullanımı veya dışarıdan darbe sonucu diz kapağı altındaki bağ dokunun zedelenmesiyle oluşmaktadır. Genelde aşırı aktif gençlerde ve sporcularda görülmektedir.

Tenisçi Dirseği: El ve el bileğini zorlayan sürekli kullanımı sonucu ortaya çıkmaktadır. Kasların dirsek eklemiyle fazla sürtünmesi sonucu tendon veya kasta aşınma meydana gelmekte bu da ağrıya neden olmaktadır.

Spor hayatında burkulma, kasılma gibi basit sakatlıklar neredeyse kaçınılmazdır. Bu sakatlıkları yaşadığımızda birkaç noktaya dikkat ederek daha kısa sürede sağlığımıza kavuşabiliriz.

Sakatlık Tam İyileşmeden Aktiviteden Kaçınılmalıdır.

Buz tedavisi uygulanmalıdır. Şişerek ağrı yapan sakatlıklarda en kolay ve etkili yöntemdir. İki saatte bir 20 dakika uygulanması önerilmektedir. Buz tedavisi yangıyı hafifleterek şişlik ve kızarıklık gibi yangının etkilerinden korumaktadır.

Sakatlığın ilerlememesi için sakatlanan bölge korunmalıdır (Bandajla veya yastıkla desteklenmeli, koltuk değneği gibi koruyucu donanım kullanılmalıdır).

Sakatlanan bölgeyi elastik bandajla bastırmak ve kalp seviyesinin üstünde tutmakta şişliğin inmesine yardımcı olmaktadır.

Uzun süre geçmeyen şişlik, ağrı, morluk ve gözle görülen çarpık görünüm sonucunda mutlaka hekime başvurulmalıdır.

Hafif sakatlıkları belirttiğimiz gibi kendi imkanlarımızla iyileştirebiliriz hatta bazı noktalara dikkat ederek sakatlanma riskimizi en aza indirebiliriz:

  • Aktivite veya antrenmandan önce ve sonra mutlaka ısınma ve soğuma hareketleri yapılmalıdır. Isınma hareketleri sonucu kaslarımıza kan akışı artmakta, kaslarımızın sertliğini azaltmakta ve bizi aktiviteye hazırlamaktadır. Isınma hareketleri sadece sakatlık açısından değil maksimum performans açısından da önemlidir.
  • Beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmelidir.
  • Sporcunun yaş ve fiziksel durumuna uygun aktiviteler tercih edilmelidir.
  • Ergenlik çağındaki sporcular için gelişimlerine uygun, büyümeyi destekleyici sporlar seçmeli, uygun antrenman programı hazırlanmalıdır. 
  • Sakatlık ardından tekrar yükleme hafiften başlayarak kademeli olarak yapılmalı. Aniden ağır yükleme yapmak tekrar sakatlanma riskini artırmaktadır. 
  • Sezon başı yüklemelerinde hafif şiddette antrenmanlarla başlanılmalı antrenman şiddeti kademeli olarak artırılmalıdır. Sporcunun geçirmiş olduğu sakatlıklar göz önünde bulundurularak tekrarlayabilecek antrenman yükünden kaçınılmalıdır.

Kaynak: https://www.webmd.com/

Önceki

Boehringer Ingelheim Türkiye’de Üst Düzey Atama

Sonraki

Roche, GenMark Diagnostics ile Anlaşma İmzaladı

Öne Çıkanlar