‘’Seçtiğimiz Özel Kulvarda İlk ve Tek Olma Vizyonumuzla, Yenilikçi Ürünlerimizi Tıbbın Hizmetine Kazandırıyoruz!’’

Ecz. Berat Beran

Berko İlaç Yönetim Kurulu Başkanı

T.U.: Öncelikle bizimle röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Sizi tanıyabilir miyiz?

1946 Diyarbakır doğumluyum. İlkokul ve liseyi Diyarbakır Maarif Koleji’nde okudum, Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Babam olmasa ben okuyamazdım.

Babam tüm hayatını benim okumama adadı. Fakat okul bitince bıçak gibi her şeyini benden kesti. Çok ikna etmeye çalıştım ama kabul etmedi. Haliyle ben de kendi kendime yetmenin, başarılı olmanın yollarını aradım.

1973 yılında Diyarbakır’da Beran Eczanesi’ni açtım. Aradan 3-5 gün geçti ve eczaneye sığamadığımı fark ettim, eczanenin potansiyelimin altında kaldığını düşündüm, daha fazlasını yapmaya karar verdim. “Öyle bir şey yapmalıyım ki reçete mecbur bana gelsin’’

Eczane, tedavi merkezlerine uzak bir yerdeydi ve reçete bana uzak kalıyordu. Sonra ‘’Öyle bir şey yapmalıyım ki reçete bana mecbur gelsin’’ dedim. Sonra çok sayıda proje geliştirmeye başladım; normal eczanede satılmayan ürünleri düşündüm, korseler getirdim, servikal korseler getirdim, ortopedi doktorlarıyla anlaştım. Sonra bir anda bütün reçeteler kendiliğinden bana gelmeye başladı ve eczanem Diyarbakır’da en iyi ilk 10 eczane listesinde yer aldı. Zamanla eczanenin içerisinde imalathane kurdum; burada gebelik testi, kan testi, tansiyon ölçümü ve fazlasını yaptım. Hiç boş durmadım, hep bir arayış içerisindeydim.

1979 yılında işlerimi geliştirerek Beran Laboratuvarı’nı kurdum, ardından laboratuvarı İstanbul’a taşıdım ve 1984 yılında Berko İlaç ve Kimya San. A.Ş’yi kurarak ilaç sanayisine geçiş yaptım.


T.U.: Eczane eczacılığından ilaç sanayisine uzanan etkileyici bir kariyer geçmişiniz var. Fazlasıyla ilham verici. Berko İlaç’ın kuruluş hikayesini de sizden duymak isteriz.

Eczane eczacılığı yaptığım yıllarda bir nöbet gecesinde reçetede yazan ‘’serum fizyolojik’’ adlı ilaç ve İstanbul’a yerleşme kararı tüm hayatımı değiştirdi.

Bugün damlalıklı şişelerde üretilen serum fizyolojik burun damlaları 1970’li yıllarda eczanelerde hazırlanırdı. Basit bir preparat olan burun damlası, bizleri ve hastaları gerçekten yoruyordu. Kendi kendime sordum, “Neden böyle bir ürün diğer damlalar gibi üretilmiyor? İlk fırsatta böyle bir ürün yapacağım.” diyerek belki de ilaç sanayisine ilk adımımı atmış oldum. Bir nöbet gecesinde aklıma gelen serum fizyolojik fikrini ‘’Berkofiz’’ olarak hayata geçirdim. Türkiye’deki ilk serum fizyolojik Berkofizdir. Berkofiz, uzun yıllar boyunca ilk ve tek ürün olarak devam etti ve yine çok önemli bir fikrin doğmasına vesile oldu. Her zaman söylerim, ‘’Küçük de olsa ilk ve tek olmak!’’. Bu bakış açısı Berko İlaç’ın doğuşunda çok önemli bir yere sahip.

Berkofiz’in ardından çinkoyu bulduk ve çinko bir mucizeydi bizim için. Oğluma bir buçuk yaşındayken çinko eksikliği tanısı kondu ve buradan esinlendim.

Büyük bir onur ve gururla söylüyorum; çinko elementini Türkiye’ye biz getirdik, şu anda da piyasanın %75’i bizde bulunuyor. Çoğu uzman çinkoyu bilmiyorken ben doktorlara çinko elementini anlattım, yüz binlerce kitap bastım ve dağıttım. Çinko elementi beni buralara getirdi. Çinko elementini ‘’Zinco’’ adıyla ilk defa piyasaya kazandırdık.

T.U.: Berko İlaç’ın faaliyet alanları hakkında bilgi verir misiniz?

Bizim için yenilikçi çözümler ortaya koymak çok önemli. Genel anlamda her zaman ihtiyaç duyulan, inovatif ürünlerle, 21 bin 500 metrekarelik kapalı alanda sağlığa hizmet ediyoruz.

Faaliyet alanımızın büyük bir bölümünü grip ilaçları oluşturuyor. Tabii, vitamin ve minareller de önemli olan bir diğer faaliyet alanımız. Ürün portföyümüzde kronik ilaçlarımız yok, genel olarak hep akut ilaç üretimi yapıyoruz. Herkesin evine mutlaka giren; grip ilacı, öksürük şurubu, ağrı kesici, yara merhemi, ateş düşürücü, vitamin ve mineral gibi gün içerisinde ihtiyaç duyulan ürünlere ağırlık veriyoruz.

T.U.: Berko İlaç’ın Türkiye ilaç pazarındaki yeri nedir?

Berko İlaç, üretim olarak yerli ilaç sanayi içerisinde 7. sırada (Ürettiği ürün adedi olarak), fakat TL bazında ürettiği ürünlerin tutarı bazında 43. sırada yer alıyor. Bizim ilaçlarımız makul fiyatlarda olduğu için fiyat artışı ya da zamlardan çok etkilenmiyor. Bizler için 43. sırada olmak iyi bir durum, yükselmek bizim için iyi bir durum değil. Türkiye İlaç Sanayi, Yerli İlaç Sanayi’yi desteklemeli.

T.U.: Yerli ve yabancı ilaç firmaları arasında önde gelen şirketlerden birisiniz. Sizi diğer firmalardan ayıran özellikler nelerdir?

Biz hem çok kurumsal hem de çok pratik bir şirketiz. Ben şirketin kurucusu olarak her gün işimin başındayım, çok kuvvetli bir ekibim var. Her biri sahadan gelme, işi gerçekten bilen ve uzun yıllar birlikte çalıştığım kişiler. En yeni çalışanlarım 10-20 yıllık. Biz birlikte büyüdük ve şimdi paylaşıyoruz. Hep birlikte düşünüyoruz, birlikte karar veriyoruz ve birlikte adım atıyoruz. Bizim en güçlü yanımız ortak geçmişimiz ve artık kocaman bir aile oluşumuz.

T.U.: Berko İlaç’ı ‘’Sosyal Sorumluluk Projeleri’’ ile de çok fazla duyuyoruz. Sizin ve firmanız adına gerçekten gurur verici. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Berko İlaç olarak kurumsal sorumluluk konusuna bakış açımızı, toplumdan aldıklarımızı yine topluma vermek şeklinde özetleyebilirim. Kurumların, özellikle de toplum sağlığına hizmet eden bizler gibi ilaç firmalarının, topluma karşı her açıdan sorumlu olduklarını düşünüyorum.

İlaç sektöründe ilk ve tek olan, Berko Çocuk Tiyatromuz var, 2015’ten günümüze kadar 30 bine yakın çocuğa ücretsiz ulaştık. Profesyonel yönetmen ve oyuncu kadrosundan oluşan Berko Çocuk Tiyatromuz ile çocukların sosyal gelişimine katkı sağlarken aynı zamanda çocuklarda tiyatro ve sanat kültürünü oluşturmak en öncelikli hedefimiz. Sağlıklı yarınlara vizyonumuzla örtüşen hem sağlıklı hem de tiyatroyla ve sanatla çevrili gelecek nesiller yetişmesini önemsiyoruz. Yeni sezona “Demir Kız” isimli yeni oyunumuz ile başlamış olmanın heyecanı içindeyiz. “Demir Kız” ile çocuklarda demir eksikliği belirtileri ve önlem alınmasının önemi vurgulanırken rutin doktor kontrolünün gerekliliği ve akılcı ilaç kullanımı ile ilgili mesajlar veriliyor.

Geçen yıl açılış törenini gerçekleştirdiğimiz bir okul projemizden bahsetmek isterim. Berko İlaç Yönetim Kurulu Üyesi Muazzez Beran, Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesinde 16 derslikli bir okul yaptırdı. Muazzez Beran Ortaokulunda, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında eğitime başlandı. Aynı zamanda okulumuzdan 50 öğrenciye burs veriyoruz. Eğitime katkı sağlamanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Kurumsal İletişim departmanı pek çok sivil toplum kuruluşu ile projeler yürütüyor. En son Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin (TOFD) “Empati Parkuru” projesine Berko çalışanları olarak katılarak tekerlekli sandalye kullanan bireylerin yaşadığı zorlukları anlama ve empati geliştirmek üzerine bir etkinlik gerçekleştirdiler. Kış aylarında sokaktaki kedi ve köpeklerin soğuklarda mağdur olmaması için 2020 yılından beri sürdürdüğümüz, sokak hayvanları için evler yaptırmaya devam ediyoruz. Bu projemiz eczacıların da yoğun ilgisini gördü. Aynı zamanda sokak hayvanları için iki yılda toplam 1 tona yakın mama desteğinde bulunuldu.

T.U.: Sizi hem iş insanı hem de yazar olarak tanıdık. ‘’Nenem, Babam ve Ben’’ adlı eserinizden kısaca bahseder misiniz?

Herkesin kendinden bir parça bulabileceği, gerçek hayatta da karşılaşılan olayları kaleme alıyorum. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde geçen hayat hikayeleri diyebiliriz.

Yakın zamanda Doğan Kitap’tan yayınlanan bir de yeni romanım var, “Bedel-Kadim Topraklarda” ismi ile okuyucuyla buluştu. Anadolu topraklarında asırlardır devam eden kan davalarının toplum üzerindeki etkilerini ele aldım. Romanda, toplumsal baskının ve töre baskısının, kan davasının acımasızca ve inatla sürdürülme çabasına rağmen bütün bunlara direnen ve boyun eğmeyen Seydo isimli karakterin örnek alınacak serüvenini anlatıyorum.

T.U.: Röportajımızın başından bu yana aslında hep daha fazla talep etmekten, daha fazla doğru soruyu sormaktan ve başarıya giden yoldan kısa kısa bahsettik. Sizce başarı nedir, başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz?

Başarı; bir-iki cümleyle izah edilebilecek bir şey değildir. Ama ben bir yere gelmiş insanın; bu sanat olabilir, ticaret olabilir her şey olabilir… Bir yerlere gelmiş insanın başarısını, geldiği noktada çıktığı merdivenlere dönüp baktığında paçalarının temiz olmasına bağlarım. Başarı duruşundan, karakterinden ödün vermeden temiz bir şekilde bir yerlere gelmektir. Bu noktada kişinin aldığı haz gerçek bir başarıdır.

T.U.: Berko İlaç’ın önümüzdeki dönemler için hedefleri nelerdir?

Biz prensip olarak durmamayı kabul ettik, zaten duran geriler. Örnek vermem gerekirse, eskiden koşarken ayakkabımızı bağlıyorduk, şimdi dinlene dinlene hareket ediyoruz. Aslında hedef kendisi geliyor.

T.U.: Berko İlaç yakın geçmişte Marka İletişim Klavuzunu yeniledi. ‘’Sağlıklı Yarınlara…’’ mottonuz ile marka iletişim kılavuzunuzu misyon, vizyon ve değerler bağlamında nasıl yorumlarsınız?

Kurumsal İletişim departmanı liderliğinde Berko İlaç’ın Kurumsal Marka Kılavuzu yenilendi. Berko İlaç’ın geleneklerinden güç alan, geleceğe dönük, modern ve yenilikçi vizyonu Kurumsal Marka Kılavuzu ile bir kez daha vurgulandı. Marka kılavuzu markaların görsel anayasalarıdır. Firma olarak kullandığımız logomuz, kurumsal renklerimiz ve yazı fontumuz da dâhil tüm dijital-basılı materyallerimizi yeniledik. Bu değişimle kurumsallığımıza bir kere daha vurgu yaptık.

Önceki

“Benim Mottom Kökten Çözüm”

Sonraki

Yeni Bilim BAĞLANTISALLIK, Yeni Kültür YAŞAMDAŞLIK

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkanlar