Hematolojik Hastalıkların Tedavisinde Güncel Durum

Prof. Dr. Birol Güvenç

Hematoloji Uzmanlık Derneği Başkanı

T.U.: Öncelikle bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Sizi yakından tanımak isteriz, kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Aslen Mersinliyim. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde hematoloji bilim dalında görev yapıyorum. Hematoloji Uzmanlık Derneği’nin başkanıyım. Aynı zamanda EHOG adını verdiğimiz kuruluşun genel sekreteriyim. Genel olarak, kitap okumayı çok severim, eski filmleri özellikle siyah beyaz filmleri çok severim. Teknolojiye özel bir ilgim var. Evliyim, eşim öğretmen. İki çocuğum var; oğlum Amerika’da bilgisayar mühendisliği okuyor. Kızım ise animasyon bölümünü bitirdi.

T.U.: Hematoloji Uzmanlık Derneği’nin Başkanı olarak derneğinizin faaliyetlerinden kısaca bahseder misiniz? Hematoloji Uzmanlık Derneği olarak, EHOG adıyla uluslararası bir organizasyon kurduk. Başkanımız İtalyan ve organizasyonumuz birçok ülkeden bilim insanlarından oluşuyor. Genellikle her ülkede bir ya da daha fazla temsilcimiz var. Artık EHOG uluslararası bir standart haline geldi. EHOG olarak yılda iki kez uluslararası toplantı yapıyoruz.

Bu toplantılar genellikle hematoloji alanında gerçekleşen son gelişmelerin özetlendiği toplantılar oluyor. Bir de genellikle ekim ayında gerçekleştirdiğimiz Eurasian Hematology-Oncology Congress var. Bu kongremiz oldukça büyük bir toplantı, yaklaşık dört gün sürüyor. Bu toplantıda da çok sayıda yabancı sivil toplum örgütü ve derneklerle toplantılar yapıyoruz. Amacımız; bölge ülkelerini bir araya getirmek, Türkiye’den de özellikle genç bilim insanlarının yabancı dil kullanmasını teşvik ederek uluslararası bilgi akışının güncel kalmasını sağlamak. Özellikle Amerika’da çok sayıda hasta bilgilendirme derneğiyle kardeş olmuşuz. Bu nedenle Türkiye’de, “kanhastaliklari.net” isminde sitemiz var. Bunun yanı sıra küçük sitelerimiz de mevcut. Hemen hemen her hematolojik hastalık hakkında hasta ve hasta yakınları bu sitelerden güvenilir bilgiye ulaşabiliyor.

T.U.: Hematolojik hastalıkların tedavisinde son gelişmeler neler, sizden dinlemek isteriz.

Türkiye olarak hematolojik hastalıkların tedavisinde dünyada çok iyi bir yerdeyiz. Özellikle hematoloji alanında birinci kuşağın neredeyse tamamı yurt dışı eğitimi almıştır. Özellikle klinik açıdan üst düzeyde olduğumuzu büyük bir gururla söyleyebilirim. Eksik kaldığımız noktalar da aslında ülkemizin de eksik olduğu konular. Örneğin; ilaç geliştirme ve AR-Ge çalışmalarının geliştirilmesi gerekiyor. Ancak klinik, hasta takibi ve tedavisi bakımından oldukça iyiyiz. Türk hematolojisi dünya hematolojisini yakından takip eden, yenilikleri çok iyi izleyen, uygulayan ender gruplardan bir tanesi. AR-GE ve kendi datalarımızı toplayıp bir araya getirme konusunda eksikliklerimiz var. ‘’Türkiye olarak hematolojik hastalıkların tedavisinde dünyada çok iyi bir yerdeyiz. Özellikle klinik açıdan üst düzeyde olduğumuzu büyük bir gururla söyleyebilirim.’’

T.U.: Dernek olarak başarınızı neye borçlusunuz?

Dernek olarak başarılı olmamızın en önemli nedeni kapsayıcı olmamız, bir meslek örgütü olarak siyasette yer almamamız, gençlerin önünü açmak için çok çalışmamız diyebilirim. Özellikle uluslararası alanda kabul görmemiz çok önemli. Yabancı konuşmacılar konusunda çok başarılıyız. Hematoloji alanında en önemli toplantıları gerçekleştiriyoruz. Toplantı dilinin İngilizce olması da çok önemli. Dünyada hematoloji alanında en önemli toplantıları gerçekleştiriyoruz. Mesela Japonya Hematoloji Derneği ile birlikte çalışıyoruz.

T.U.: Gelecek projeleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

En önemli hedefimiz genç hematologlarımızın eğitimi. Türkiye’de ilk kez Hematoloji Akademisi’ni kurduk. Akademide genç meslektaşlarımıza yönelik farklı eğitim programları, görsel kaynaklar ve online sınavlar mevcut. En önemli ikinci hedefimiz de yaratmış olduğumuz EHOG markasını büyütmek. Kongrelerimize özellikle yurt dışından dinleyici getirmek konusunda başarılıyız. Yabancı konuşmacı getirmek sorun değil, önemli olan yabancı dinleyici getirmek. Bölgemizi bir cazibe merkezi yapmak için çevre ülkelerden ve Avrupa’dan dinleyici getirmek temel hedeflerimiz arasında. Türkiye’deki hematoloji verilerinin toplanması adına Türk Hematoloji Network Grup (THNG) grubunu kurduk. THNG aracılığıyla hematoloji verilerimizi toplamaya başladık. Zaman içerisinde de bu çalışmamızı yayına dönüştürüp, ülkemizin söz sahibi olmasını amaçlıyoruz. Önemli olan bir konuda iyi olmak değil aslında. Ne zaman ki kendi datalarınızı ortaya koyup yayın yaparsanız, o zaman kabul görürsünüz. Biz klinik olarak iyiyiz ancak bilinirliğimizi artırmamız gerekiyor. Bunun dışında geleceğe yönelik projelerimiz arasında additional tool dediğimiz karar verme mekanizmalarını oluşturacak sistemlerin oluşturulması, yapay zekâ sistemlerinin hematoloji alanında uygulanmasını sağlayacak projeleri başlatmış durumdayız.

T.U.: Peki bu aşamada yapay zekâ ile ilgili projeleriniz nelerdir?

Yapay zekâ günümüzün konusu. Artık sadece hematolojik hastalıklarda değil, tüm hastalıklarda da genel tedavi sistemi bitiyor. Bunun yerine kişiye özel tedavi dönemi başlıyor. Akıllı ilaçlar ya da hedefe yönelik tedaviler pratik hayatta kullandığımız tedaviler. Akıllı ilaçların da sayısı giderek artıyor. Örnek olarak, KML hastalığında önceden kemoterapi tedavisi uyguluyorduk. Ancak kemoterapi spesifik

bir tedavi değildir. Hastaya kemoterapi verdiğiniz zaman normal hücreler de ciddi bir hasar görüyor. KML hastalığında hasta herhangi bir kemoterapi almadan sadece oral bir tabletle hastalar artık rahatlıkla remisyona sokulabiliyor. 2005 yılı öncesinde bir KML hastasının yaşam süresi 6-7 yılken, günümüzde ise normal bir insanla aynı yaşam süresini görebiliyor.

T.U.: Akıllı ilaçlar ne zaman ve hangi hastalarda kullanılıyor?

Akıllı ilaç uygun hastalarda kullanılıyor. Kimi zaman belirli mutasyonların olduğu hastalarda kullanıyoruz. Bazı ilaçlar belli hastalık gruplarında çok etkili oluyor o zaman hedefe yönelik tedavi uyguluyoruz. Akut lösemilerde şu an en çok kullandığımız yöntem kemik iliği nakli. Ancak Car T Cell adı verilen yeni tedavi yöntemleri gelişti. Henüz Türkiye’de yapılmıyor ama belli ülkelerde hastanın kendi hücreleri alınıyor; kemoterapi yerine hücrelere ekleme yapılıp tekrar veriliyor ve hasta kemik iliği nakli olmadan tedavi olabiliyor. Yakın zamanda bu tedavi her yerde standart haline gelecek. Yapay zekâ da burada devreye giriyor. Hastanın seçimi, problemleri, başka rahatsızlıkları var mı hepsi değerlendirilir, hastanın o andaki hastalık durumu tespit edilir. Bilimsel araştırmalara dayanarak hasta için en uygun tedavi araştırılır ve belirlenir. Tedavinin etkinliği ve başarısının değerlendirilmesi gerekir. Yapay zekânın tüm bu süreçleri hızlandıracağını söyleyebilirim. Aynı zamanda yine yapay zekânın hastaya tanı koyma noktasında ve tedavi yöntemlerini sunma aşamasında önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konuyla ilgili desteklediğimiz projeler de var.

T.U.: Genç meslektaşlarınıza tavsiyeleriniz nelerdir?

Mutlaka çok iyi dil öğrenmelerini, uluslararası literatürü ve teknolojiyi yakından takip etmelerini tavsiye ederim. Hematoloji dünyada en hızlı ilerleyen bilim dallarından bir tanesi. Yenilenme süresi de iki yıl. İki yıl içerisinde bilinen tüm hematoloji verileri geçerliliğini yitiriyor. O kadar hızlı, yeni tedavi yöntemleri ve ilaçlar çıkıyor ki buna ayak uydurmak gerekir. Asistanlık Dönemimde kullandığımız tedavi

yöntemlerini şu anda kullanmıyoruz. Birçok hastalıkta yeni çıkan moleküller kullanılıyor. Her yeni çıkan molekül de bir önceki tedaviyi geçersiz hale getiriyor. Genç arkadaşlarımın kendilerini sürekli yenilemeleri gerektiğinin altını çizmek isterim.

Önceki

Lilly Türkiye Gönüllüleri Sağlıklı Zihinleri ve Sağlıklı Toplumları Teşvik Etmeyi Sürdürüyor

Sonraki

“Türkiye Çok İyi Aşılanan Bir Ülke”

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkanlar