Mutsuzluk ve Umutsuzluğun Kaçınılmaz Sonu: Depresyon

Depresyon

Nörolog Dr. Mehmet Yavuz

Bazı günler hava bir türlü aydınlanmaz. Çoğumuz böyle zamanlarda, yataktan çıkıp hayata karışacak enerjiyi toplamakta zorlanırız. Her zaman gülümsediğimiz olaya bile neşesiz yaklaşabiliriz. Böyle günlerde bitkin ve moralsiz hissetmek normaldir. Ancak depresyon teşhisi almış bir hastada, durum biraz daha karmaşıktır. Sıradan birinin kendini karamsar hissettiği kısa süreli durumlar ile depresyonda olan birinin taşıdığı özellikler birbirinden oldukça farklıdır. Dolayısıyla ancak bunun ayırt edici niteliklere bakılarak karar verilebileceğini söyleyen Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, depresyon ile ilgili çarpıcı bilgiler veriyor.

Depresyon tam olarak nedir?

Gelişmiş ülkelerde ve özellikle büyük şehirlerde hızlıca artan depresyon, oldukça önemli bir hastalıktır. Kişinin yaşamdan aldığı tadı, verimliliğini, mutluluğunu olumsuz etkileyebilir hatta hayatına son vermesine kadar varabilecek acı sonuçlar doğurabilir.  Aslında depresyonu kelimelerle ifade etmek zordur. Depresyondaki kişilerde, sanki dünya yıkılmış da altında kalmış ya da koca ülkede yapayalnızmış gibi hissiyat vardır. Çoğu zaman daracık bir mengene ile sıkıştırılmış, bastırılmış, havasız kalmış gibi hissederler. Bazen de göğüs kafesinde yoğun bir baskı, her an hacmi ve yıkıcılığı artan bir sıkışma veya daralma duygusu ve ciddi bunalımlar yaşanır.

Depresyon, fiziksel acıdan bile daha ağırdır

Olay bir nevi ruhun acı çekmesidir. Ama bu acı, fiziksel acılardan daha ağır bir tablodur. Çünkü fiziksel acılarda ağrının nerede olduğunu bilir oraya odaklanırsınız ancak ruhunuz acı çekiyorsa ne yapacağınızı bilemezsiniz. Uyuyup uyuyamadığınızı anlayamazsınız. Hatta uyumak, eziyet gibi gelebilir. Bazı kişiler bu bunalım girdabında doğru dürüst uyku uyuyamazken bazı kişiler de yaşadıkları anormal sıkıntıdan bir nebze olsun uzaklaşabilmek için uyuyabildikleri kadar çok uyumaya çalışırlar. Uyku onlara bir kaçış yolu ya da sığınak gibi gözükse de çoğu zaman uykuda da kurtuluş yoktur. Çünkü kabuslar, karabasanlar birbirini kovalar.

Depresyonun majör depresyon, bipolar bozukluk, distimik bozukluk gibi çeşitli türleri bulunmaktadır. Depresyon dendiğinde ağırlıklı olarak majör depresyon anlaşılır. Majör depresif bozukluk teşhisi konmuş kişide, depresif mod süreklilik kazanmış ve kişinin yaşam biçimini ileri düzeyde etkileyecek duruma gelmiştir. Ara sıra enerjisiz, bitkin ya da tatsız hissetmekten öte devam eden, hastanın sosyal yaşamını aile ve iş ilişkilerini etkileyecek düzeyde bir hastalık söz konusudur. Kişinin ruh halindeki bozulma fiziksel olarak da bazı yansımalar yapar. Aşırı kilo kaybı veya çok kilo alma ya da mide ve bağırsak rahatsızlıkları görülebilir. Sürekli depresyonda olmak kalp hastalıkları, verem ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına da davetiye çıkarır.

Depresyonda mıyım?

İş yoğunluğu, maddi kayıplar, sağlık sorunlarımızın oluşturduğu umutsuzluk, bir hastaya bakma zorunluluğunun meydana getirdiği baskı veya kötü giden bir ilişki gibi onlarca sebep kişiye kendini mutsuz hissettirebilir.

Peki gerçekten depresyonda olup olmadığımızı nasıl anlayacağız? Bu noktada, karşınızdaki sorunların ne kadar büyük ya da küçük olduğu önemli değil. Eğer hayatınızda her şey yolunda göründüğü halde hiçbir şeyden tat alamıyor, insan ilişkilerinizi, mesleğinizi devam ettirecek heyecan verici tek bir sebep bulamıyorsanız yalnız olmadığınızı bilin. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 350 milyonun üzerinde insan depresyon yaşıyor. Yılda 150 milyon kişi iş göremeyecek kadar ağır depresyon altında. Depresyon yaşayan kişilerin çok büyük bir çoğunluğunun herhangi bir tıbbi yardım almadığını gösteren araştırmalar da bulunmakta.

Depresyon belirtileri nelerdir?

  • Verimlilik düşüşü,
  • Değersizlik hissi,
  • Zayıflayan insan ilişkileri,
  • Uyku sorunları,
  • Odaklanma ve dikkat sorunları,
  • Kilo değişimi ve fiziksel sorunlar,
  • Bağımlılıklar,
  • Cinsel fonksiyon kayıpları,
  • Hayattan keyif alamama.

Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır

Mutluluk, mutsuzluk, depresyon gibi konularda herkesin söyleyecek sözleri ve tavsiyeleri mutlaka vardır. Kendini depresyonda hisseden hasta çeşitli kişisel gelişim yöntemleri ve öğretilere ilgi geliştirebilir. Uzak doğu öğretileri ya da meditasyon şüphesiz kişinin yaşama anlam verme çabasında değerli bilgiler verir. Ancak depresyon yaşayanların başvuracağı kişi alanında uzman doktorlar olmalıdır.

Kişinin durumuna göre ilaçlar, terapi ve TMS gibi teknolojik tedaviler etkili olmaktadır. Depresyonda ilaç tedavisi, şüphesiz en yaygın ve en kolay ulaşılan seçenek pozisyonundadır. Ancak TMS tedavisi daha konforlu bir uygulamadır. İlaç tedavisinin düzeltemediği hastaların, TMS ile düzelebilmesi bu tedavinin daha etkin olduğunu göstermektedir. TMS tedavisinde ilaçlarda görüldüğü gibi kilo alımı, sedasyon ve cinsel bozukluklar gibi yan etkiler görülmemektedir. En önemlisi hamilelik ya da emzirme dönemlerinde ilaç sakıncalıyken TMS tedavileri güvenle kullanılabilmektedir.

Önceki

“Akciğer Kanserinde Multidisipliner Yaklaşım Uzlaşı Raporu” Yayınlandı

Sonraki

12 Ekim Dünya Artrit Günü Kampanyası

Öne Çıkanlar